Giriş
(4)

Google dışındaki sitelere giremiyorum. Neden?

balikci filozof
3 gündür (yani şu google yasaklarından bu yana) google dışındaki sitelere öldür allah giremiyorum. Giremiyorum derken açılması ya cidden giremiyorum ya da açılması 10 dakikayı buluyor. Şu an google çat diye girebilmemin sebebi de DNS ayarlarını bana söylenen bir hale getirmek. Ancak ilginçtir, bu du
3 gündür (yani şu google yasaklarından bu yana) google dışındaki sitelere öldür allah giremiyorum. Giremiyorum derken açılması ya cidden giremiyorum ya da açılması 10 dakikayı buluyor.

Şu an google çat diye girebilmemin sebebi de DNS ayarlarını bana söylenen bir hale getirmek.
Ancak ilginçtir, bu duyuru yazdığım eşimin bilgisayarından çatır çatır girilebiliyor.
Yaptıklarım
1- İnternet bağlantısıyla ilgili tüm yerlere baktım sorun yok.
2- Otomatik IP ve DNS ayarlarına döndüm gene bir şey yok.
3- Modemi yeniden kurdum, sorunsuz çalışıyor.
4- Youtube jaker'ı kaldır dediler, kaldırdım, tıs.
5- MSN çoğu kez bağlanmıyor, bağlansa da sorunlu.

Soru şunlardır:
1- İnternete bağlanamamın sebebi bahsi geçen yasaklamalardan ya da IP & DNS ayarlarından mı kaynaklı?
2- Bilgisayardan kaynaklı daha teknik bir sorun olabilir mi?
Cevaplarınıza göre bilgisayarım tamirci amcasına ya gidecek ya da gitmeyecek.
Şimdiden çok teşekkürler.
BF
0
balikci filozof
(10.06.10)
kuvvetli refresh yap (ctrl +f5) veya casheleri temizle bence duzelir.
0
thefin
(10.06.10)
Malesef düzelmedi.
0
🌸balikci filozof
(11.06.10)
windofuz yedi yükle kurtul..
0
pekala
(11.06.10)
Eşimin bilgisayarı ile aynı sistemlere sahip ve nete girebiliyorken neden win 7'ye yükselteyim ki? ;)
0
🌸balikci filozof
(11.06.10)
(4)

BBC'de Bir 2. Dünya Savaşı Komedi Dizisi vardı....

balikci filozof
Bir dönem BBC'de ikinci dünya savaşında yer alan ve yaşlılardan oluşmuş bir birliğin hikayelerin anlatıldığı bir komedi dizisi vardı. İsmini bilen insaniyet namına yazarsa ne hoş olur.
Bir dönem BBC'de ikinci dünya savaşında yer alan ve yaşlılardan oluşmuş bir birliğin hikayelerin anlatıldığı bir komedi dizisi vardı. İsmini bilen insaniyet namına yazarsa ne hoş olur.
0
balikci filozof
(19.05.10)
Dad's Army?
0
sapare aude
(19.05.10)
black adder serisi de olabilir. he değilmiş pardon. cümlenin başına atlamışım. ama o seri de güzeldir, tavsiye olunur :)
0
kediebesi
(19.05.10)
how i won the war? dizi miydi bu.. filmdi galiba. ama 2. dünya savaşı ve komedi vardı içinde.
0
jirki
(19.05.10)
Verdiğiniz isimlerden baktığımda Dad's Army olduğunu anladım.
İlginiz için teşekkürler.
0
🌸balikci filozof
(19.05.10)
(1)

Acer Aspire 5520G'de Çıkarılan Tuşları Yerine Takma

balikci filozof
Azcık temizlik yapayım diye tuşları çıkarıp sileyim dedim. Ancak yerine takamadım. Allah'tan sdece yön tuşlarını çıkarmıştım. Laptopumun resmi aşağıdaki linkteki gibidir. Sadece yön tuşları "yerine oturmamış" halde durmaktadır. Acer Aspire için çıkarılan tuşlr nsıl takılara dair bilgi, belge, video
Azcık temizlik yapayım diye tuşları çıkarıp sileyim dedim. Ancak yerine takamadım. Allah'tan sdece yön tuşlarını çıkarmıştım. Laptopumun resmi aşağıdaki linkteki gibidir. Sadece yön tuşları "yerine oturmamış" halde durmaktadır.

Acer Aspire için çıkarılan tuşlr nsıl takılara dair bilgi, belge, video rica etmekteyim. Ya da direk servise mi götürmeliyim.

img33.picoodle.com
0
balikci filozof
(19.07.09)
ACER ASPIRE 5520G Kullanıcıları Platformu...

forum.donanimhaber.com

13 Haziran 2009; 15:53:49 tarihli mesaj(sayfa ortalarnda) içeriği yardımcı olabilir belki.
0
ukde
(19.07.09)
(19)

Mehteran-ı Çaylak. Yazarken Çaylak Olanlara İthaftır....

balikci filozof
Yazar olup çaylak olanların da içinde yer aldığı "mevcut çaylaklık bekleme sırası"nın size çifte ceza olarak geri döndüğünü biliyor musunuz? `Ekşi Sözlük`te yazardınız. Ve bir hata yaptınız ve çaylak oldunuz. Eyvallah. Çaylaklıktan çıkıp yeniden yazar olmak için kurallara uygun 10 entry girip, bekle
Yazar olup çaylak olanların da içinde yer aldığı "mevcut çaylaklık bekleme sırası"nın size çifte ceza olarak geri döndüğünü biliyor musunuz?

Ekşi Sözlükte yazardınız. Ve bir hata yaptınız ve çaylak oldunuz. Eyvallah.

Çaylaklıktan çıkıp yeniden yazar olmak için kurallara uygun 10 entry girip, beklemeye başladınız. Eyvallah.

Ve öğrendiniz ki onbinleri bulan bir sıradasınız. Olsun dediniz, madem bir hata ettik cezamızı çekeğiz. Eyvallah.

Ama bir baktınız ki, sıranız yukarı çıkacağına aşağıya düşüyor. Eyvallah, der misiniz?

Öncelikli not: Aşağıda yazanlar, teknik sistem eleştirisidir, sözlüğün değil.

İşte Durum.

Nisan ayının hemen başında (9-10 Nisan olabilir), benim henüz anlayamadığım ama itiraz da etmediğim, hatalarım yüzünden 9.Nesil Çaylak oldum. Hemen 10 entry girip beklemeye başladım. Lanetin 12 Nisan'da kalkacağı mesajı ile 'Ekşi Sözlük'ün büyük bri şey olduğunu yeniden öğrendim. Efendim onay bekleyen çaylak olarak aldığım sıra no: 13277.

Doğal olarak heyecanla, sıramın ne kadar yükseldiğine baktım. Baktım ki bir kaç ay süreceği belli olan çaylaklığımın bitişini tahminen hesaplamak.

Ama bu sıra takibi, teknik olarak doğru olsa bile mantık olarak tutarsız bir durumu ortaya çıkardı.

Şöyle ki, önümdeki kişiler azaldıkça benim sıramım yukarılara doğru yükselmesi gerekirken, benim sıram aşağıya doğru gidiyordu. 14 Nisan'da sırasıyla 13282- 13283-13286. sıraya geriledim. Bu birer birer geriye gidiş için laf edilir mi, diye soracaksınız. Ama 23 Nisan'da dibe vurdum, 13347.sıra. Yani 12 gün içinde 70.sıra geriye gittim.

Düz mantık olarak sıranın yükselmesi gerekirken, neden aşağıya gittiğini, moderatör galadnikov'a sordum. Mail ile Gelen cevap aynen şöyledir. "eğer o sırada sizden önce kaydolmuş biri çaylak olur ve onay bekleyen çaylak konumuna geçerse sizin önünüzde yer alır yine. onaylanan çaylak sayısı da çaylak yapılıp da önünüze geçenlerden az ise sıra gerileyebilir."

Açıkçası işin teknik mantığını anladığımda dumura uğradım.

a) Eğer bir yazar sizden önce yazar olmuş ise, sizden sonra çaylak olursa bekleme süresinde önünüze geçer.

b) Önce yazar olup da çaylak olana değil, ilk defa yazar olup da onay bekleyen çaylağa bakılıyor. (Eğer doğru anladıysam).

Şimdi bu durumu, herkesin anlayacağı mantıksal olarak bir örneğe aktartıp, teknik olarak doğru olsa bile, mantık olarak yanlış olduğunu hem galadnikov'a hem de ssg'ye yazdım. Ancak henüz cevap alamadım.

Olayın özü şu. Öğretmensiniz ve konuşan öğrencilere ceza vereceksiniz.

a) öğrencinin (yazarın) birisi gürültü yaptı tahtada tek ayak üstüne 10 dakika durma (çaylaklık )cezası verdiniz. Bir başka öğrenciyi de (yazara da) 5 dakika sonra aynı gerekçe ile tahtaya 10 dakika tek ayak üstünde durma cezası (çaylaklık) verdiniz. Şimdi mantıklı olan 5 dakika sonra ilk ceza alanın 10. dakikası tamamlandığı için yerine oturması gerekirken, öğretmen olarak şuna karar veriyorsunuz; ilk öğrencinin okul numarası 345, ikinci öğrencinin öğrenci numarası ise 251. tahtada ayakta durma cezası verdiğiniz ilk öğrenciye diyorsunuz ki: sen okula geç kayıt olduğun için, senden önce kayıt olanın ceza süresi olan 10 dakikası bittikten sonra cezanı affedeceğim. Bu mantığa göre birinci öğrenci 10 dakika değil 15 dakika ceza (çaylaklık süresi) yemiş olmaz mı ?

b) 345 numaralı öğrenciye (yazara )10 dakika tahtada durma cezası (çaylaklık) vemiştiniz. Tam bu sırada içeri bir öğrenci (yazar olamamış onay bekleyen çaylak) girdi ve dedi ki: "Hocam ben okula yeni kayıt yaptırdım. Okul numaram da 1305". Siz kendi onayınızı göstermek için onu sıraya değil tahtada 10 dakika durmasını istediniz. ve dönüp 5 dakikadır cezalı olana dediniz ki; "bu arkadaş yeni öğrenci onun 10 dakikalık bekleme süresi bitince senin süren de bitecek." Şimdi bu durumda da 345 numaralı öğrenci 10 dakika değil 15 dakika ceza yermiş olmaz mı?

c )Her iki durum a/b olayları aynı anda gerçekleşirse, ilk cezalandırılan 345numaralı öğrencinin (çaylak yapılan yazarın) ceazsı olan sürenin 10 dakikadan çok fazla olacağı açıktır.

Sorular...
1- Şimdi ekşi sözlükteki mevcut "çaylak bekleme sırası"na ait sistem adil midir, değil midir? Bir tür cezalandırma olan çaylaklık sisteminin Mehtaran Takımı gibi iki adım ileri bir adım geri gitmesinin önüne nasıl geçilebilir? BU mantık ikinci bir cezalandırma değil midir?

2- İster teknik olarak ister yönetimin kararı olarak bu sistemin değişip değişmeyeceğine dair bir açıklama beklemek, yerinde midir, değil midir?

Olayı kanıtları aşağıdadır:
Not: İlk resimlere ait tarihler "dosyanın kayıt tarihi"ne göre yazılmıştır.

14 Nisan 1 img410.imageshack.us

14 Nisan 2 img410.imageshack.us

14 Nisan 3 img410.imageshack.us

15 Nisan img410.imageshack.us

22 Nisan img410.imageshack.us

23 Nisan img410.imageshack.us

25 Nisan img410.imageshack.us

26 Nisan 1 img410.imageshack.us

26 Nisan 2 img410.imageshack.us


İstatistik için :

rs615.rapidshare.com
0
balikci filozof
(27.04.09)
(git: 69307)
(git: 68291)
0
demcan
(27.04.09)
aynı soru bin kere geldi, aramaya inanıp cevapları bulabilirsin, sana mantıklı gelir gelmez orasını bilmem. fakat senin durumda bi gariplik var, anlayamadım. sen 9. nesil sabırtaşı çaylak değilsin. yani sabırtaşı aksiyonundan bağımsız olarak sıran gelmiş de yazar olmuşsun. şimdi çaylaklığa dönünce onay bekleyen çaylak sıran nasıl 13binlerde oluyo, nasıl önünde o kadar kişi oluyo onu anlamadım.
0
emraah
(27.04.09)
Bu soru bin defa soruldu ve bin defa cevaplandı demiş emraah çok haklı ama işin komik bir tarafı var onu da belirtmezsem şişecem. Şimdi bu yazarken çaylak olan ve burada feryat eden arkadaşlara soruyorum, buraya yazdığınıza göre böyle bir yer olduğunu biliyorsunuz demektir. Yani geçmişte geldiniz, başlıklara baktınız belki cevap felan da yazdınız ok mi? Peki birader bu konu bin defa açılırken ve sizlerde yazarken niye bir defa cevap verme ve hakkaten haksızlık, adaletsizlik vs.var, olurmu böyle, cık cık ayıp yahu gibi bir yorumda bulunmaya bile tenezzül etmediniz. Çünkü o zaman yazardınız ve sözlük semalarında fink atmakla meşguldunuz, aşağıda neler oluyor umurunuzda bile değildi. Ne zamanki kanatlarınız koparıldı ve biz fanilerin dünyasına tepe üstü çakıldınız o zaman haksızlık,adaletsizlik diye bağırmaya başladınız. Tipik Türk insanı işte ancak kuyruğuna basılınca ses çıkarıyor. Zamanında yapsaydın bir kampanya ve çaylaklara haksızlık yapılıyor diye ses verseydin ya kardeşim.
0
hasanikisalakosmandört
(27.04.09)
Açıkçası verilmeye çalışılan ayarları anlayamadım.

1) Duyuru sitesini bilmek ile duyuruları takip etmek arasında fark vardır. Eklenen bir duyurunun hızla gözden kaybolduğu gerçek bir durumken, çaylakların böyle bir sıkıntısı olduğunu nasıl öğrenebileceğimi(z) açıklanırsa, yapılan eleştiriyi kabul ederim.

2) Ayrıca konu ile ilgili duyurularda benim sunduğum mantığın cevaplamasını göremedim ben. "onun sebebi şu: nesil olarak sizden daha eski olan yazarlar çaylak olurlarsa veya 10 entry'sini henüz doldurmamış bir sürü yazar var; bunlar arasında da yine sözlüğe sizden daha önce kaydolmuş olanlar 10. entry'lerini girdiklerinde sıralamada sizin önünüze geçerler" cümlesi mevcut sistemin "kendi mantığını" açıklıyor, o sistemin "mantıklı" olduğunu değil? Sanırım aradaki uçurumu yukarıda uzun uzun anlattım.

3- Hem ssg hem de galadnikov sistemin mantıksız ve adaletsiz yanına dair düşüncelerime cevap vermediler ya da veremediler.

Tekrar etmek zorundayım, şu an ki çaylak sırasına dair sistemin mantığını anladım, ama bunu mantıklı ve adil bulmuyorum.
0
🌸balikci filozof
(27.04.09)
sorularınızı cevaplayan diğer arkadaşları bilmiyorum ama benim verdiğim iki adet gidiniz link'i ayar vermek amacından çok bahsettiğiniz konuların sıklıkla burada tartışılmaya çalışıldığına ve herhangi bir tarafın tamamıyla tatmin olduğu bir cevabın alınmadığına dair ufak bir hatırlatmaydı. burayı sıklıkla ziyaret etmiyor ya da aramanıza rağmen sorularınıza cevap bulamıyorsanız size yardımcı olmak için verdiğim referans noktalarıydı.

bu adalet konusunda şahsi fikrime gelince. öncelikle biliyorum ki en azından galadnikov duyuru'yu sıklıkla takip eden ve elinden geldiğince sorulara cevap veren bir moderatör. eğer ki bunca soruya verdiği cevaplar (ki yine link'lediğim duyurularda vardı kendisinin cevabı) sizin sorularınızı tam olarak yanıtlamıyorsa bunu bir sebebi vardır. tek başlarına sistemin adaletli olup olmadığına dair kararı verebileceklerini zannetmiyorum. ama daha önceki uygulamalardan tahmin edebiliyorum ki birçok çaylağın bu konudaki düşüncelerini de kulak ardı etmektense moderatörler kendi aralarında bir değişikliğe gidilip gidilmeyeceğine dair fikir beyanı yapıyorlardır. eğer ki şu ana kadar bir değişiklik olmadıysa bu sadece boşverdiklerini değil, üzerine düşünüp başka bir çözüme ulaşamadıkları ya da şu an itibariyle bunun üzerine bir çalışma yaptıklarını gösteriyor olabilir. daha somut bir zemine oturmadan da açıklama yapma gereği duymuyor da olabilirler. unutmayınız ki bütün bunlar benim kendi fikrim.

sizden önce de bu çağrıyı yapanlara verilen cevapların belki size bir fikir verebileceğini düşünerek o duyuruları yazmıştım cevap olarak. ayar olabilecek kadar keskin cevaplar olduklarını da düşünmüyorum. fikrinize uymayan her yanıtın da ayar olduğunu hiç sanmıyorum.
0
demcan
(27.04.09)
sabırtaşı alımlarından sonra mı yazar oldunuz?
0
surtunme kuvveti
(27.04.09)
demcan öncelikle senden özür dilerim. Ayar verdiğini düşündüğüm kişiyi, tepkimin kaynağını yani hasanikisalakosmandörtolduğunu yazmalıydım. Cidden özür dilerim.

9.nesil yazarım. Sabır taşı değil.
0
🌸balikci filozof
(27.04.09)
aa bana da değilmiş iyi o zaman:) sana bi soru sordum, kaynadı arada. onu cevaplayabilir misin, yada biliyor musun cevabı. sürtünme kuvvetiyle onu konuşuyoduk demin. sabırtaşı değilsin. yani senin sıran gelmiş de yazar olmşsun. nasıl oluyo da önüne 13000 kişi geçiyo. bunun cevabını merak ettin mi.
0
emraah
(27.04.09)
evet 7000-8000 falan olmanız lazım sıralamada.
ama asıl sorun bu değil tabi..
ben de yazmıştım benzer şeyler.
0
partizan
(27.04.09)
sabırtaşı olmadığını "kimdir nedir"den görebiliyoruz. merak ettiğimiz nokta sıralamada 13000'de olma sebebin sabırtaşı yazarlardan sonra sözlüğe dahil olman mı?
0
surtunme kuvveti
(27.04.09)
1- Hayır. Sabırtaşı yazarladan önce yazar oldum. Sabır taşı yazarlardan sonra yazar olabilmem için 10.nesil olmam gerekmiyor mu?

2- @emraah.nasıl önümde 13000 kişinin olduğunu sormadım. Çünkü zaten "normal"dir diye düşünüyordum.

3- partizan'a katılıyorum. Sorun sıralamada kaçıncı olunduğu değil. Sıralamanın mantıksız (ve de adaletsiz) biçimde değişken olması. Ve bu durumla ilgili cevap bekliyorum daha çok.

4- adaletsizliğe vurgum, çaylak olma nedenlerimi sorgulamak değildir. Teknik anlamda hatalı entry kurallarında duruma göre kural ya da işleyiş olduğunu bilmeme rağmen, çaylak olduysam bildikleri vardır diyor ve bu çaylaklık cezasını zaten kabul ediyorum. İtiraz ettiğim ise sıralamanın aşağıya doğru tamamen mantıksız biçimde olması. Bu nedenle daha önce yazılan ve sıralamanın mantığını açıklayan ifadeleri anlıyorum. Ama bunun mantıksız olduğunu söylüyorum. yani bir şeyin işleyişinin mantığı onun mantıksız olmadığı anlamına gelmiyor, diyorum.
0
🌸balikci filozof
(27.04.09)
1) hayır nesil kayıt olduğun zamana bağlı. mesela ben 9. nesilim ama sabırtaşı aksiyonundan 3 ay sonra yazar oldum.
2) sorman lazım çünkü çok garip. sıralama kayıt olduğun zamana göre yapılıyor. e senin önündekiler kim? modlardan biri sırası geleni okuyoz, ya yazar oluyo ya da uçuyo demişti. o 13000 kişinin senden evvel değerlendirilmiş olması gerekiyo, ya yazar ya da uçmuş olması gerekiyo. önünde ancak sabırtaşı çaylaklar olabilir ama sabırtaşı çaylak sayısı da 1000 - 2000 civarı..
0
emraah
(27.04.09)
"emraah": "modlardan biri sırası geleni okuyoz, ya yazar oluyo ya da uçuyo demişti."
bu tam olarak böyle değil sanırım. uçurmak istemedikleri de olabiliyor. bazen sırası gelmiş ama daha pişmemiş ve uçmak için de bir sebebi olmayan yazarlar olabiliyor ve bunlar yine daha sonraya ertelenebiliyor(muş). yani sıranız geldiğinde uçmayı haketmeyen ama çaylaklığınızın kalkmasını da haketmeyen bir yazarsanız, yani hala hatalarınız varsa çaylaklığınız devam edebiliyor. eski entrylerinize bakın (hayvan ara kısmından), çaylaklık entrylerinizi düzeltin, kendinize bir çekin düzen verin yani :)
ayrıca 10dan çok daha fazla entry girdiyse de ertelenebiliyor(muş). moderatör o an sizinle uğraşmak istemeyebiliyor ki burda da haklı çünki sizin 20-30 tane çaylaklık entrynizle uğraşacağına başka 3-4 yazarın 10ar tane çaylaklık entrysini okuyup onaylayabilir ve bu ona hız kazandırır bla bla..
ayrıca çaylakken başka entryleriniz de ispiyonlanabilir, bunlar çok olağan şeyler :) bu nedenle de uzayabilir süreç. siz bu durumda yine eski entrylerinizi bi gözden geçirin.
yine, 13bininci sıradayım diye düşünüyorsunuz ama bu sizden önceki 13bin kişinin hepsi de on tane çaylaklık entrysi girip yazar olmayı bekleyen insanlar değil, en az yarısı entrylerini tamamlamamış ve hatta sözlüğe girmeyen kişiler muhtemelen (atıyor da olabilirim), bu nedenle gözünüzde fazla büyütmeyin.
..son nesillere neden sabır taşı dendiğini bu vesileyle bir kez görmüş olduk. kolay gelsin ne diyim :)
ayrıca burada adalaletsizlik diyebileceğiniz tek nokta, kaydolma tarihi önce olan yazarın çaylaklık sırasında öne geçmesi ki bence bu da adaletsizlik değil pek. sonuçta o sizden daha uzun süredir yazar.
0
aithra
(27.04.09)
@aithra; evet, pas geçilenler var ama göz ardı ettim onu. o kadar önemli bir sayı olmadığını düşünüyorum onların.

"bu sizden önceki 13bin kişinin hepsi de on tane çaylaklık entrysi girip yazar olmayı bekleyen insanlar değil, en az yarısı entrylerini tamamlamamış ve hatta sözlüğe girmeyen kişiler muhtemelen" demişsin ama öyle değil, onay bekleyen çaylaklar onlar yani 10 entryi tamamlayanlar.

"ayrıca burada adalaletsizlik diyebileceğiniz tek nokta, kaydolma tarihi önce olan yazarın çaylaklık sırasında öne geçmesi ki bence bu da adaletsizlik değil pek. sonuçta o sizden daha uzun süredir yazar." demişsin ama soruyu soran arkadaş büyük ihtimalle referansla sözlüğe yazar olmuş. çünkü 9. nesil 13binlere henüz sıra gelmedi, kendisi 1 ay fln geç kaydolsa 10. nesil olacakmış. çok geride yani sıralaması. bence kendisi değerlendirme sıralamasının (çaylak onay listesinin)adaletli olup olmadığını tartışacak son insanlardan.. umarım kimsenin günahını almıyorumdur ama görünen bu..

edit: entryleri o an göze çarpanlar da yazar yapılabiliniyomuş. sori
0
emraah
(27.04.09)
1-@emraah: referansla yazar olmadım. Yanlış hatırlamıyorsam, 2008 Aralık ayının hemen başında yazar oldum. Sabır Taşı yazarlar ise biliyorsunuz 21 Aralık'ta ssg'nin doğum gününde yazar oldu. yazarlığım için 1 yıllık sıra bekledim. Yani yazarlığımın onayı ile sabır taşı arasında oluşum tamamen şans eseri.
Sanırım "günahımı aldın" emraah. ;)

2- @aithra :"benden önce yazar olmuş olmaları"na dayanaran durumu adil kabul ediyorsun.
Bu adalet mantığını açıkçası anlayamadım.
Bana bir ceza (çaylaklık) veriliyor. Tamam. Ama birisi benden sonra ceza alsa dahi (çaylak olsa dahi), sırf önceen yazar oldu diye benim önüme geçiyor. Buna çifte ceza denir ve adil değildir.

Ya da bu mantığın tersini düşünelim. Benden önce yazar olan kişiye "sen daha önce yazar oldun ama daha yazarlığı öğrenmişsin tu sana" diyerek en dibe atılırsa, nu adil mi olur?

Ben yeni yazarım acemiyim daha fazla ceza çeksin; eski yazar deneyimli, daha az ceza çeksin. Burada elbette ceza hukuku işlemiyor. Ama ceza denen şeyin adil olması bilgisayar mantığına (kayıt tarihine) bağşıysa vay halimize.

3- @aithra demiş ki. "ayrıca çaylakken başka entryleriniz de ispiyonlanabilir, bunlar çok olağan şeyler :) bu nedenle de uzayabilir süreç. siz bu durumda yine eski entrylerinizi bi gözden geçirin."

eğer böyle ise bu daha adaletsiz. Çaylak olduktan sonra, yazarken ispiyonlanan ve sırası gelip okunan entry'im varsa, yapılacak olan tek şey, o entry'i silmektir. Zaten ceza almışken, "bu çaylağı azcık daha bekletelim" demek ceazyı kaylamak demektir, daha da adaletsizliktir. Eğer böyleyse.
0
🌸balikci filozof
(27.04.09)
"eğer böyle ise bu daha adaletsiz. Çaylak olduktan sonra, yazarken ispiyonlanan ve sırası gelip okunan entry'im varsa, yapılacak olan tek şey, o entry'i silmektir. Zaten ceza almışken, "bu çaylağı azcık daha bekletelim" demek ceazyı kaylamak demektir, daha da adaletsizliktir. Eğer böyleyse."
bu şekilde olursa zaten çaylaklıktan kurtulamazsınız, düzgün çaylaklık entrysi yazmanız beklenir diye düşünüyorum.
o kısımda anlatmak istediğim, çaylak olmadan önce yazdığınız ve hatası farkedilmemiş entrylerinizdi ve bunların siz çaylakken, yani sonradan farkedilip ispiyonlanması ve buna istinaden sizin çaylaklık sürenizin uzaması gayet de olası ve adil bence.
ayrıca adil madil değil diye mi kendinizi savunmaya çalışıyorsunuz anlamadım, eğer öyleyse bu bir savunma değil saldırı şekli :) önce sakin olun, eğer ortada bir adaletsizlik varsa da düzeltilir.
herkese uygulanan sistem bu. ben de çaylakken bana da bu uygulandı, girdim entrylerimi ve bekledim. aylarca beklediğim zamanlar da oldu merak etmeyin. ben de sordum, bana da bu cevaplar verildi. öyleyse öyledir dedim, gelmiş geçmiş bütün entrylerimi gözden geçirdim bla bla.. dolayısıyla ben de size bunu öneriyorum. işinizi sağlama alın ve sıranızı bekleyin, başka önerebileceğim bir şey yok :)
0
aithra
(27.04.09)
@aithra: Bir durumun adil olup olmadığına dair sorgulamak, şahsi bir noktadan yola çıksa bile, savunma sayılmamasını anlayamadım. Tümel olan her durum kendisini tikelde gösterir. Yer çekimi kuvvetinin evrensel olması, onun her tekil maddede geçerli olduğu anlamına gelir.

Bu nedenle kendi durumumdan yola çıkarak (tekilden) , sözlük çaylaklıktan (tümelden) birey olarak etkilenmem ve bunun üzerinden adilliği sorgulamam, saldırı olarak nasıl algılabilir? ;)

Benim öncelikle itiraz ettiğim, çaylak olduktan sonra ortaya çıkan hatalı entrylerimle, çaylaklığımın uzaması değil ki. Bunu açıkça yazdım. benden önce yazar olanın benden sonra çaylak olmasına rağmen, onun değil de benim sıralamada geriye doğru itilmemdir. Adaletsiz olan budur? ben bundan fazlasını söylemedim.

Çaylaklığın uzamasına dair itirazım da, zaten bekleme sırası nedeni ile fiilen uzayan çaylaklık beklemesine, bir de ayrıca bekleme süresi konmasıdır. Adaletsiz olduğunu söylediğim ikinci şey budur. Sence de adil değil mi? (gene tekilden gittim ama :) )



Asıl noktaya gelelim. Senin dediğin "herkese uygulanan sistem bu. ben de çaylakken bana da bu uygulandı, girdim entrylerimi ve bekledim. aylarca beklediğim zamanlar da oldu merak etmeyin" sözünü ben de söylüyorum.

Ama bir farkla, sistem denilen şeyin, kurallar denilen şeyin açıkça söylenmesi şartı ile. Aslında adaletsiz olarak tanımladığım şey, konu olarak açtığım matıksız durum olduğu kadar, bu tür kuralların esnek yapısı. Duruma göre kural üretilmesi. Ha bu da sorun değil. Ama lütfen birisi açıkça "duruma göre kural uygulanır" desin, "ben de neden bu mantıksız", demeyeyim.

Durum senin ayrtınlı biçimde anlattığın gibiyse, bunu bir zahmen ilan etsinler. Yazılan cevapların çoğu " eğer şöyleyse böyle, böyle olursa da böyle olabilir" gibi var olanın tahmini tanımlanmasına dayalı. Çünkü tahmini yapanlarında elinde sözlükte kanıt yok. Olan biten kısmında, bu durumu açıklayan bir bilgi var mı? ben bulamadım. Olmayan durum fiili durum üzerinden fiilen uygulanarak, işletiliyor ve sonra bu kendiliğinden ve de açıklanmadan kurala dönüşüyor. İkinci temel itirazım da bunadır.

Açıklamaların içinde sağol ayrıca.
0
🌸balikci filozof
(27.04.09)
rica ederim de yazdıklarının geneline değil sadece "Çaylaklığın uzamasına dair itirazım da, zaten bekleme sırası nedeni ile fiilen uzayan çaylaklık beklemesine, bir de ayrıca bekleme süresi konmasıdır. Adaletsiz olduğunu söylediğim ikinci şey budur. Sence de (NA)adil değil mi? (gene tekilden gittim ama :) )" bu kısmı yanlış anladığın için açıklama yapmıştım.
çaylekken, bir çaylak olma nedeni olan entryin daha siliniyor bu durumda işte, çaylaklık süren uzuyor ister istemez. çaylaklık entrylerinden değil, yazarken (daha önce) yazdığın entrylerden bla bla.. gayet de adil yani. normalde çaylak olmamış olsan, 2. ispiyon nedeniyle çaylak olmuş olacaktın, ama şuanda zaten çaylak olduğun için sadece süren uzamış oldu..
tek anlatmak istediğim nokta buydu 2. postumda.
ilk yorumumda da birçok nedeni olabilir, kesin sebepleri yok demeye çalıştım. herneyse..
sabır diliyorum :P
*çaylak olduktan sonra da birkaç entryin ispiyonlanmış, biri silinmiş bla bla.. (modlog)
bu arada söylediklerim benim şahsi fikrim, modluk işim olmadığı için yazdıklarım doğru olmayabilir de.
0
aithra
(27.04.09)
9.nesil ve normal sıralamada yazar olmama rağmen bu nesilden çaylak sayısı da hayli fazla olduğu için beklemem uzun sürecekmiş.

ancak benden önce yazar olanın çaylak olduğunda benim önüne geçişine dair ve bunun adil olmadığına dair fikrimi değiştirecek pek bir şey olmadı.

Bekleyeceğiz.

İlgiye teşekkürler.
0
🌸balikci filozof
(28.04.09)
(7)

Son Nesil Çaylakların Durumu

balikci filozof
Yaklaşık 1 sene önce alımı başlanan son çaylakların (9 ve 10. nesil) yazarlık durumu tahminen ne zaman belli olacaktır? Sorunun öncelikle ve kesinlikle ssg tarafından cevaplanması en büyük umuttur. Umut çaylağın tesellisi oldu bile. Sorunun muhattabı olarak kendini görerek cevap vereceklerin lafı do
Yaklaşık 1 sene önce alımı başlanan son çaylakların (9 ve 10. nesil) yazarlık durumu tahminen ne zaman belli olacaktır?

Sorunun öncelikle ve kesinlikle ssg tarafından cevaplanması en büyük umuttur. Umut çaylağın tesellisi oldu bile.

Sorunun muhattabı olarak kendini görerek cevap vereceklerin lafı dolandırmadan cevaplaması önemle rica olunur.

Sessizlik ise olabilecek en kötü cevap olacaktır.



Not: Kurallara uygun biçimde, yorumlanması bazen göreceli olan kurallara diyelim, 10 entryi 1 sene önce giren bir çaylağım.
0
balikci filozof
(17.11.08)
bir yıl önce alımına başlananlar yedinci ve sekizinci nesiller. daha onlar yeni bitti söylenenen göre. üstelik onay beklemeyen, yani 10 entry'i henüz girmeyen yedinci ve sekizinci nesil çaylaklar 10 entry'sini bugün tamamlarlarsa zart diye önünüze geçiyorlar. isterseniz entry'lerinizi bir yere yükleyip link verin bir de biz yeni yazar danışma gönüllüleri inceleyelim. belki bir arıza vardır, sona atılmıştır. ya da sıra gelmemiştir (muhtemelen sıra gelmemiştir). kırk bin tane çaylak onay bekliyor ve bunların neredeyse tamamı dokuzuncu ve onuncu nesil.
0
kibritsuyu
(17.11.08)
benim gördüğüm şu; yeni moderatörler de eklendikten sonra dokuzuncu nesil sayısında bir fırlama oldu. dokuzuncu nesil çaylaklar her an yazar olmayı bekleyebilirler yani. onuncu nesil içinse moderatörler bile umutlu değil.
0
rectoa
(17.11.08)
ssg'nin algoritmasından bir şey çaktım ki çaylak accountunuz ile login oldukça sıra yükseliyorsunuz yani çaylak olduktan sonra sözlüğü hiç iplemezseniz bekliyorsunuz da bekliyorsunuz login olup sözlük okuyun bence. (9. nesil için geçerli bu tabi)
0
yuto
(17.11.08)
Öncelikle verilen cevaplar için teşekküler.

1- 1 yıl önce 7 ve 8.nesillerin alımı başlamış olabilir, bilmiyorum. Ama aynı dönemde 9. nesil olarak bizlerden de alım başladı.

2- Entrylerimi inceleme önerisine teşekkürler. Ancak a) 10 entryden fazla yazıp uyarı ile entry sayımı 10'a indireli neredeyse 12 ay oldu. b) Entrylerimin hepsi bilgi içerikli ve kurallara uygun tanım ve bkz.ler içeriyor.

3- ssg'nin şu ünlü algoritmasını da açıkçası tavım. Efsane oldu. Eğer denildiği gibi sözlüğü ziyaret yukarı çıkmaksa, ki durumumu öğrenmek için değil tersine bilgi almak için hemen hergün sözlüğe girerim, yukarı çıkmış olmam gerekir. Hadi ben çıkamadım, benim eşim benden daha çok kullanır sözlüğü, onun yukarı çıkmış olması gerekiyor.

Ama eğer cidden ssg'nin algortimasında sözlüğe girmek çaylak incelemesinde yukarı çıkmaksa, bir zahmet bunu yazar olma şartı olarak ilan etsinler. Sözlük kullanmak yazar olma şartıdır diye. "Yazılan ile uygulananın farklı olması" zihniyetinin her yerde olduğunun bri göstergesi olur bu durum ancak. Yani polise kimlik sorma hakkınız vardır ama sorarsanız dayak yersiniz gibi.
Bu hali doğru ise bir oyun gibi geliyor bana.

ben hala son alımların ciddi bir yüze bulaştırma olduğunu düşünüyorum.

ama zamanını ayırıp cevap veren arkadaşlara cidden teşekkür ederim.
0
🌸balikci filozof
(17.11.08)
Aynı dertten(!) mustaribim. 9. nesil çaylak olmama rağmen hâlâ onay beklemekteyim. 1 sene oldu, ne gelen var ne giden. Dayanamıyorum, birşeyler silip birşeyler ekleyeceğim, belki bir kıpırdanma olur. Yerim ben böyle algoritmayı.

Bir de merak ettiğim başka bir husus; kontrol edilip de yazarlığa uygun bulunmayanların akıbeti ne oluyor? Tanım içermeyen dandik entry'leri mi siliniyor, okur hesapları mı uçuruluyor, yoksa hiçbirşey olmamış gibi kendi hallerine mi bırakılıyorlar yine? 1 seneden beri hakkımızda bir hüküm olmamasından, daha kontrol edilmediğimiz çıkarımını yapabilir miyiz ki?
0
shangrilla
(17.11.08)
@Shangrilla; geçen gün Yeni Yazar Danışma Bürosu'nda sorulmuştu galiba bu soru. Eğer entry'lerin okunmuş ve beğenilmişse yazarlığın onaylanıyor, birkaç tanesinde sorun varsa onları çöpünde görüyormuşsun ki editleyip formata uygun hale getirip tekrar sıraya girebil. Sözlük formatına aykırı olanlar ise doğrudan uçurulmana sebep oluyormuş. Yani henüz herhangi bir gelişme olmadığına göre bizlerin durumunda, bize daha sıra gelmedi diye düşünebiliriz sanırım.
0
think martini
(17.11.08)
valla çok ağladığımdan mıdır nedir gün itibari ile sözlük yazarı olmuş bir kişiyim.

Eleştirilerim bakidir.
0
🌸balikci filozof
(18.11.08)
(3)

Sırat Köprüsü ile ilgili bir türkü.

balikci filozof
Sırat köprüsünden geçmenin kolaylığı ile dalga geçen bir halk türküsünü arıyorum. Kolaysa buyur sen geç, gibi bir dizesi olması lazımdı.
Sırat köprüsünden geçmenin kolaylığı ile dalga geçen bir halk türküsünü arıyorum.
Kolaysa buyur sen geç, gibi bir dizesi olması lazımdı.
0
balikci filozof
(05.11.08)
Kıldan köprü yaratmışsın
Gelsün kullar geçsün deyü
Hele bir şöyle duralım
Yiğit isen geç a Tanrı

böyle bir kaygusuz abdal şiiri (deyişi?) mevcut. amma türkü olmuş mudur bilemen.
0
dehri
(05.11.08)
drama köprüsü dardır bre hasan dardır geçilmez:)
0
gelen gecer mdmx
(05.11.08)
dehri kurban olayım sana. şair'in ismini bilemediğim için halk türküsü dedim. devamanını bulurum ben gayrı. Çok sağolasın.
0
🌸balikci filozof
(05.11.08)
(16)

İzmir'de Otobus ve Cep Telefono İlişkisi

balikci filozof
İzmir'i bilmeyenlere kısa bilgi. Yaklaşık 4-5 senedir, "otomatik vites" tabir edilen ESOT otobüslerinde, elektronik aksamı özellikle de frenleri bozduğu gerekçesi ile, cep telefonu kullanımı otobüslerde yasaktır. Bir kaç ay öncesien kadar, "sorumlu" (ama çoğu kez gıcık) vatandaş olarak, cep telefonu
İzmir'i bilmeyenlere kısa bilgi. Yaklaşık 4-5 senedir, "otomatik vites" tabir edilen ESOT otobüslerinde, elektronik aksamı özellikle de frenleri bozduğu gerekçesi ile, cep telefonu kullanımı otobüslerde yasaktır.

Bir kaç ay öncesien kadar, "sorumlu" (ama çoğu kez gıcık) vatandaş olarak, cep telefonu açanlara kükrüyordum.

Lakin, cep telefonlarının bu tür otobüslerdeki kullanımı ile ilgili ESHOT'a mail atmıştım. Gelen cevapta, üretici firmanın cep telefonu ile elektronik akasamların bozulduğuna dair net bir bilgi vermediklerini, söylediler.

Şimdi gerek Ankara'da gerekse İstanbul'da otomatik vites otobüsler var ancak İzmir'deki gibi "kullanmayın" uyarısı yoktur.

u konuda bilgisi olan arkadaşlar, şu cep telefonu ve otomatik vites arasında iddia edilen "tehlikeli" ilişkiyi açıklara sevinirim.
0
balikci filozof
(16.04.08)
istanbul'da olmayan şeyi izmir'de uyguluyorlar. bence bırak isteyen istediği gibi konuşsun. hiç bir şey olmaz otobüse. ki zaten telefonunu kimse kapatmıyor da.
0
nihilanth
(16.04.08)
izmir halkı ve eshot şoförleri bu konuda niyeyse çok hassas.denk gelmişsinizdir otobüslerde bi ara gazete küpürleri bile asılıydı "açık cep telefonu kaza yaptırdı" fln diye.ayrıca frenler ve cep telefonu ilşikisinin tamamen bir şehir efsanesi olduğuna dair bir çok açıklama var..şahsen ben otobüste ciyak ciyak "aa kapasana kardişim telefonu,kaza yeptirceksinn" diye bağıranlara kafa atmak istiyorum.ayrıca sözlükte şöle bişey var (bkz: abs ve cep telefonu)
0
nerdeyim ben
(16.04.08)
valla bildiğim kadarıyla otobüslerdeki fren sistemlerinin cep telefonu sinyallerinden küçük de olsa etkilenme riski varmış. tabi koca otobüste bir kişi telefonla konuşsa bu mevzu o denli etkili olmuyormuş keza zaten bir kişinin sinyali de o sistemi ciddi anlamda etkileyecek ölçüde etkili değilmiş fakat tüm otobüs aynı anda cep telefonuyla konuşursa cihaz(otobüs)içinde oluşacak muhtemel sinyalin şiddeti fren sistemini bariz bi şekilde etkileyip kontrolden çıkmasına neden olabiliyormuş. tabi, şimdi çıkıp da "10 kişiden fazla kişinin konuşması yasaktır" diyemezsin. işbu sebepten tümden yasaklamışlar ne olur ne olmaz diye. kaldı ki şöyle bi durum da söz konusu; adamlar sıfır otobüsü satıyorlar sonrasını iplemiyorlar, elektronik aksamda bi arıza olduğunda onu bizim elekronik teknisyenleri kontrolsüzce, kendi yaklaşımlarıyla hallediyorlarmış. tabi bu müdahaleden sonra elektronik sistem, manyetik bi etkiye maruz kaldığında eskisine nazaran daha çabuk etkileniyorlamış. e şimdi adam bunu bildiği için(önceki tecrübelerinden) diyo ki sen yasakla kardeşim, ne olur ne olmaz.

haa, izmir'de (pek çok kişi aldırış etmese de) komple yasak. o da herhalde izmirlilerin kurallara az-çok riayet eden, örnek vatandaş modeline biraz daha yakın olduğundan mıdır nedir artık bilmiyorum, "biz yasaklayalım da n'olur ne olmaz" mevzusundan mı ileri gelir tartılışılır.
0
crayze horse
(16.04.08)
valla yıllardır açık tutarım telefonu otobüste bir şey olmadı bugüne kadar. bir sorun olacağını zannetmiyorum yalnız güne giden teyzelere dikkat etmek lazım çok laf sokuyorlar.
0
zeox
(16.04.08)
bununla ilgili anlatılan hikayelerden biri de şudur. mercedes e mail atılır. durum anlatılır. mercedes de bizim otobüslerimize bir şey olmaz böyle bir şeyin aslı astarı yoktur der. mail eshot a gönderilir. eshot şu şekilde cevap verir: yasak olmasının asıl sebebi yolcuların rahatsız olmaması.
0
sijwocaq
(16.04.08)
sadece klimalı otobüslerde telefona yasak koyuyorlar diye gördüm ben. yoksa bütün belediye otobüsleri zaten otomatik şanzuman, elektronikle alakası yok onun da
0
tom riddle
(16.04.08)
şehir dışı otobüslerdede ön koltuk haricinde cep telefonu kullanılıyor.fakat ne hikmetse adamlar açtırmıyor telefonları fln.hem o kadar hassas bişey olsa maavin ve şöfer de telefonlarını kapatırdı.lakin biliyosunuz artık çifter çifter kullanılıyo cep telefonları.
0
omer460
(16.04.08)
eger etkileniyor olsaydi otobusun yanindan gectigi telefonla konusan kisilerden yada baz istyasyonlardan da etkilenmesi gerekirdi.
0
jupiterianvibe
(16.04.08)
mercedes-benz fabrikasında çalışan bir arkadaş merak edip sormuştum konuyu otobüslerdeki uyarının sadece insanların konuşmadan rahatsız olmaması için konduğunu söylemişti yani herhangi bir abs etkilenme vs. durumu yok zaten türkiye dışına üretilen otobüslere de herhangi bir uyarı , sticker konmuyormuş.
0
delidir yakalayin
(16.04.08)
ben izmir' de yaşamıyorum, ancak ben kapatacağım zaman muavin ve şoförün de kapatmasını talep ediyorum, aksi durumda kapatamayacağımı savunuyorum. şöför ve muavininde cep telefonu açık ise, bu sefer yolcular şöför ve muavine kükrüyor ve gergin bir havada yolculuk sürüyor.

ha zararı var mı? yok.
0
galahad
(16.04.08)
ya arkadaşım,
sen toplu taşıma yapılan bir araçta türkiye gibi bir ülkede cep telefonuyla serbest konuşma yaptırırsan ne olur bilmiyor musun? otobüste 100 kişinin de aynı anda cep telefonuyla konuştuğunu bir düşün istersen. sürekli çalan cep telefonlarını saymıyorum bile ki melodileri lambada'dan tut "açsana kardeşim"den bebek ağlamasına(!) kadar değişen ve arabesk şarkılar bile konan bir ülkedeyiz. şahsen ben otobüste, minibüste, uçakta başkasının konuşmalarını zorla dinlemek istemiyorum. zaten ben de illa açmam gerekmiyorsa kapatıyorum ki özel hayatımı tanımadığım insanlara afişe etmeyeyim. ortalama telefon görüşmelerinin iş içinse 20 dakika falan sürdüğünü de hatırlarsanız olayın vehameti ortadadır. iyi ki yasaklar var.
0
ozdek
(16.04.08)
ya ayrıca istanbul'da uyarı olmadığını nerden biliyorsun? bütün yeşil otobüslerde eşek kadar cep telefonu simgesi ve üstünde bir çizgi mevcut. bunun anlamı nedir sence? ayrıca izmirli teyzelerin bir tersliği yok istanbulda amcalar da bağırıyor hatta kavga falan ediyorsun.
0
ozdek
(16.04.08)
otobüse binen yaşlı amcaların,teyzelerin kalp pilleri var bunlar etkilenmesin diye kapatıyoruz. istanbuldaki yasak afişlerinin altında türk kalp vakfı yazar.
0
sourlemonade
(16.04.08)
kapatmakta yarar vardir, uc dort sene kadar once karsiyaka-buca seferinin son otobusune binmistim ki otobus duraktan bir turlu kalkamayip stop etmeye basladi.sofor cep telefonlari kapatilmazsa bu otobus gitmez, bi daha stop ederse ben de gitmem deyince bir suru lavuk cep telefonlarini kapatmisti... sonra da pasa pasa gittik yolumuza. yine cep telefonundan kaynaklandigi rivayet edilir ki koruklulerinden bir otobus yanmisti ikicesmelikte...
0
ayi terbiyecisi
(16.04.08)
ben de bir kere denk geldim; mercedes marka olan otobüslerden biri durakta durduktan sonra kalkerken iki üç kere stop etti. sonra söför ikaz etti cep telefonlarınızı kapatın diye, sonra normal devam etmiştik. belki cep telefonuyla ilgisi yoktur ama ben ona bağlamıştım bilemiyorum. hem izmir de ki bazı otobüslerde yok o stickerlardan. konuşulabiliyor yani.
0
metox
(16.04.08)
kutsal bilgi kaynagindaki ba$likta bu konuyu tarti$mak daha saglikli:

(bkz: cep telefonuyla konusulan otobus kitlenir efsanesi)
0
arcano
(16.04.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.